Yıllar önce (2012)ilk mailimi yazarken,ben Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisi bir genç kızdım.
O sene,hayattaki en büyük zaafım,makul bir sevgiden öte sanki bir uzvum,babamın pankreasında beliren bir kitle,beni İstanbul’dan Manisa Turgutlu’ya ani bir şekilde getirdi. O sene herkes okulumu dondurmamı, zor bir bölüm ve zor mezun veren bir üniversitenin devamsızlıkla uzaktan bitirilemeyeceğini söylese de kararlıydım. Google a yazdığım her pankreas,tümör kelimelerinin ardından açılan sayfalar ve karşılaştığımızda yaşadığımız sürecin detaylarını duyunca yere eğilen bakışlar kararlıydı, babam muhtemelen üç beş ay yaşardı..
Ama ben de kararlılıkta onlardan aşağı kalmadım,madem ölecek mezun olduğumu görsün diye,hastanede refakatçi olarak tuğla görünümünde kitapları hatmederek,okulumu dört yılda ve dereceyle bitirdim.
Konunun senle ne alakası var diyeceksiniz fakat basit ve küçücük bir hayal, babam da mezuniyetimde olsun hayali iken ve bununla dahi yetinirken üstüne on yıl katmanın, düğünümde onunla karşılıklı oynamanın, ona iki torun vermenin, hatta kendisine “dedecim afiyet olsun,dedecim canım seni seviyorum” diye bıcırdayan iki kız torun vermenin, ve birlikte geçirdiğimiz sonsuz güzel anın şükründeki parmak izlerinizi anlatmaya kelimelerim yetmez.
Herkesin bir idolü olur ya, benim gibi serbest avukatlık yapan birinin idolü nasıl bir cerrah olur?Onu da eksik kalmayıp anlatayım isterim :)
Yine yıllar önce kabus gibi günlerde ölmeyi beklerken, bize böylesi bir yolu BİLe öyle anlattınız ve öyle güzel yol arkadaşlığı yaptınız ki…
İnsan olmayı, insanı sevmeyi,değer vermeyi,empati yapmayı,kötü haberleri bile dürüstçe söylerken,inanmayı aşılamayı ben sizden öğrendim.
Bugün bu maili özellikle en olumsuz ağır ceza dosyalarına bayılan iki çocuk annesi bir avukat olarak kaleme alırken, on yıllık meslek hayatımda, hayatı suça karışmış,ya da yolları suçlularla çakışmış,bazen çok kötü haberler alan kötü günler yaşayan insanlarla el el güzel günler görmeyi,bazen kaybetmeyi, mücadele etmeyi beraber öğrenirken,hizmet verdiğim herkes; bana sizde ailece hayran olduğumuz meziyetler için teşekkürlerde bulununca,asla sizin gibi olamasam da,o yıllarda özümsemeye çalıştığım yaklaşım tarzınız için bile size teşekkür etmeye devam ettim.
2022 yılında basımıza gelen yeni bir hastalık sürecinin sonunda yine şifa bulurken, bu kez zorlu ve kötü günlerde en başından sizle olmanın sonsuz huzuru içindeydik.
Biz bir gün herkesin bu hayattan göcecegini bilsek de, dalağı,safra kesesi,karaciğerinin ve pankreasının yüzde kırkı olmayan babamızı çarşıya gönderirken ceketinin icine nazar boncugu takıyoruz
On yıldır her türlü nazımızı çeken Nurşen hanımcığımın pozitif enerjisi ve sabrına kocaman bir teşekkür etmeden de geçemeyeceğim.
Bize gerek tıbben, gerek kalben, gerek manen kattığınız herşey için sonsuz teşekkürler.
Bizde yeriniz bambaşka ve baki.
Vesile olduğunuz tüm güzel yıllarımız ve inşallah bekleyen nice yıllarımızın çok daha fazlası siz, eşiniz ve güzel evlatlarınıza nasip olsun dileğiyle,esenlikler diliyorum…Minnetle