Birincil karaciğer tümörleri

Primer karaciğer kanseri, tüm dünyada en sık görülen tümörlerden biridir. Değişik tipleri arasında, karaciğer hücrelerinden (hepotositler) gelişen ve “hepatocellüler carcinoma-HCC” veya “hepatoma” adı verilen kanser, % 80’ini oluşturur. ABD’de az görülmesine karşılık Asya ve Afrika’da çok sık görülür.

Oluşumunda siroz (alkol), Hepatit B_ve C enfeksiyonları önemli rol oynar. Herhangi bir nedenle siroz gelişmiş olan hastaların yıllık HCC gelişme riski % 3-5’dir. Ayrıca küflenmiş gıdalarda (özellikle baklagiller) bulunan Aflotoksin de hastalığın ortaya çıkmasında önemli bir nedendir.

Tanı konması genellikle güçtür. Karın sağ üst kısmında ağrı, bitkinlik hissi ve kilo kaybı en sık görülen klinik belirtilerdir. 1/3’ünde sarılık görülür. Karaciğer sirozuna bağlı, karında sıvı toplanması, dalak büyümesi ve sindirim sisteminden kanamalar olabilir.

Karaciğerin Ultrasonografik, Bilgisayarlı tomografi (BT) veya MR incelemeleri ile tanı konulma olasılığı yüksektir. Özellikle portal veya anjiyografik BT ile yapılan incelemeler çok daha yararlı sonuçlar verir. Karaciğer biyopsisi ve % 70 hastada yükselmiş bulunan “alfa-fetoprotein-AFP” tanıyı kesinleştirir. AFP tanı için spesifik olmamakla beraber, kronik karaciğerer hastalığı olanlarda bu testin giderek artması HCC’ yi akla getirmelidir.

Tedavi seçenekleri

Başlıca tedavi seçeneklerini aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:

  1. Cerrahi rezeksiyon (lobektomi, sağ veya sol hepatektomi. vb.)
  2. Karaciğer nakli (kadavradan veya canlı vericiden )
  3. Alkol enjeksiyonu (%95 etanol)
  4. Cryotherapi (dondurma),
  5. Devaskülarizasyon (Tümörün kanlanmasını ortadan kaldırmak),
  6. Kemo-embolizasyon (Onkolojik ilaçlar, tümörü besleyen damarın tıkanması)
  7. Kemoterapi (onkolojik ilaçlar)
  8. Termoterapi (Radiofrequency ablation-RFA)

Bu yöntemler içinde, lezyonun cerrahi olarak çıkartılması tedavi edici tek ve en önemli yöntemdir. Seçilmiş hasta gruplarında, cerrahi olarak lezyonun karaciğerin. bir kısmı veya yarısıyla (sağ veya sol) birlikte çıkartılmasıyla uzun süreli bir yaşam sağlanabilmektedir. Ne yazık ki hepatomaların ancak % 25-30’u cerrahi tedavi için uygundur. Pek çok karaciğer kanseri (çapının büyük olması, önemli damarları tutması, karaciğer dışında yayılım göstermesi, karaciğer içinde çok sayıda olması veya birlikte bulunan sirozun ileri evrelerde olması gibi) tanı konulduğu zaman cerrahi tedavi şansını kaybetmiş durumdadır.

İkincil (metastatik) karaciğer tümörleri

Metastaz ne anlama gelir?

Metastaz, kanserin kaynağını aldığı organdan daha uzak bir yere yayılmış olduğunu ifade eder. Bu nedenle kanserin daha ileri bir evrede olduğunu göstermesi açısından kötü bir işaret olarak kabul edilir.

Karaciğer metastazı ne demektir ?

Vücudun herhangi bir yerindeki kanserin çıktığı yerden (organdan) başka bir yere yayılmasına o kanserin metastaz yapması diyoruz. Bu metastazların karaciğerde gözükmesi ise karaciğer metastazı diye anılır.

Karaciğerde metastaz sık bir olay mıdır ?

Evet. Karaciğer kanı filtre eden büyük bir organdır. Bu nedenle, kan dolaşımına karışan kanser hücreleri bu organda takılır kalır ve büyümeye devam eder. Özellikle sindirim sisteminden (bağırsaklar) gelen kanın ilk önce karaciğerden geçmesi nedeniyle buralara ait kanserlerin karaciğer metastazları sık görülür. Kalın bağırsak, mide, pankreas, safra yolları, ince bağırsak gibi organlara ait kanserlerde karaciğere metastaz sıktır. Ayrıca, meme kanseri, akciğer kanseri ve lenfomalara ait metastazlar da sık görülür.

Karaciğer metastazlarının tanısı nasıl konur ?

Karaciğerde yaygın metastaz var ise tanı nisbeten kolaydır. Karaciğer büyür ve muayenede ağrılıdır. Karaciğere ait bazı laboratuar testleri (alkalen fosfataz ve transaminazlar) yükselir. Esas tanı görüntüleme yöntemleri ile karaciğerde metastazlara ait kitlelerin görülmesi ile konur. Kanserin ilk çıktığı odak biliniyorsa metastaz tanısı koymak kolaydır. Ancak, bilinmiyorsa karaciğerde görülen bu kitleleri primer karaciğer kanserinden ayırmak zordur bunun için karaciğerdeki kitlelerden biyopsi almak gerekebilir.

Karaciğer metastazlarının tedavisi mümkün müdür?

Karaciğer metastazlarının tedavisi, yayılımın nereden olduğuna (hangi organın kanserine ait), olayın yaygınlığına ( karaciğerde kaç metastaz var), metastazların karaciğerdeki yerine, karaciğer dışında başka bir yerde de yayılım (metastaz olup olmadığına) bağlıdır. Özellikle lenfomalar bazı kemoterapi kombinasyonları ile tedavi edilebilirler. Meme ve akciğer kanserleri kemoterapiden kısmen fayda görürler. Karaciğer metastazlarının tedavisi açısından kalın barsak (kolorektal) kanseri metastazlarını ayrı tutmak gerekir. Kolorektal kanserler sıklıkla karaciğere metastaz yaparlar ve bunlarda karaciğerdeki metastazların da cerrahi olarak çıkarılması tedavi açısından çok önemlidir.

Kolorektal (Kalın Bağırsak) kanserlerine ait karaciğer metastazlarının tedavisi nedir?

Kalın bağırsak kanserleri oldukça sık görülen türdür. Bunların yaklaşık üçte birinde daha tanı konduğunda karaciğerde metastaz vardır. Yaklaşık diğer üçte birinde ise hastalığın takibi sırasında karaciğerde metastaz ortaya çıkar. Karaciğer metastazı bulunması bu hastaların hayatını sınırlayan en önemli faktördür. Karaciğerdeki kolorektal kanser metastazlarının cerrahi olarak çıkarılması ise bu hastalarda yaşam şansını belirgin uzatan önemli bir tedavi şeklidir. Ancak, her karaciğer metastazını cerrahi olarak çıkarmak mümkün değildir. Metastazın sayısı, yeri, karaciğerdeki dağılımı, çapı, emniyetli bir sınır ile çıkarılıp çıkarılamayacağı, karaciğer dışında hastalığın mevcudiyeti böyle bir cerrahi girişim kararında etkili yöntemlerdir. Kolorektal kanserler ve bunlara ait karaciğer metastazları oldukça sık olmakla birlikte, bunların ancak %10 u böyle bir cerrahi için uygun aday olabilmektedir. Cerrahi uygulanamayan karaciğer metastazlarında beklenen yaşam oldukça sınırlı iken, karaciğerdeki metastaz(lar)ı uygun şekilde çıkarılabilen hastalarda uzun dönem yaşam (5-yıllık sağ kalım %20-30) mümkündür. Cerrahi olarak çıkarılan vakalarda da gerek karaciğer gerek karaciğerde nüks (hastalığın tekrarı) söz konusu olabilir. Bu tarz riskleri önlemek için cerrahi ile birlikte uygun bir kemoterapi uygulamak gereklidir. Bazen saptandığında cerrahi olarak çıkarılamayan metastazlar, uygun kemoterpi kombinasyonları ile küçültülüp cerrahi sınırlar içine çekilebilir. Bazı uygun vakalarda, kısmen cerrahi kısmen diğer yardımcı yöntemlerden (Ör. Radyofrekans ablasyonu,…) faydalanılabilir. Cerrahi uygulanamayacak vakalarda tek yöntem kemoterapidir. Bu sistemik yapılabileceği gibi, lokal olarak sadece karaciğere yönelik de yapılabilir. Bu durumda kararı cerrah, onkolog ve hasta birlikte vermelidir.

Diğer kanser metastazlarında cerrahinin yeri var mı ?

Bugün standart olarak sadece kolorektal kanserlere ait karaciğer metastazlarının cerrahi tedavisinden bahsedilebilir. Ancak, çok uygun ve iyi seçilmiş vakalarda meme, mide, bazı pankreas tümörleri, hormon salgılayan bazı tümörler, testis ve over kaynaklı bazı tümörler, bazı böbrek tümörleri gibi tümörlere ait karaciğer metastazlarını da başarı ile çıkarmak ve beklenen yaşam süresini uzatmak mümkün olabilmektedir.

Karaciğer abseleri

Karaciğere ya safra kanalı ve yolu aracılığı ile ya da kan dolaşımı yoluyla gelen etkenlerle ortaya çıkar. En sık rastlanan etken amiplerdir. İhmal edilmiş safra kesesi taşları ve iltihabi hastalıkları da buna neden olabilir. Tedavisinde cerrahi ile drenaj ve sonrasında uzun süreli antibiyotik ve etkenin tedavisi gereklidir. Son dönemlerde girişimsel radyoloji ile de bazı basit abseler ameliyatsız olarak drene edilebilirler.

Karaciğer kistleri

Doğuştan olan basit kistler genellikle tedavi gerektirmez. Eğer mikrobik – paraziter bir hastalık olan kisthidatik varsa mutlaka ameliyat ve ardından ilaç ile tedavi edilmelidir.

Ekinokokkus granülosus isimli köpek tenyasının sebeb olduğu bir paraziter hastalıktır. Bu parazitin yumurtaları kedi, köpek gibi hayvanlardan ağız yolu ile insanlara geçmekte ve barsakta açılan yumurtalar, kan yoluyla vücudun çeşitli organlarına gidip oralarda kistleşmektedirler. Bu kistler, parazitin ara şekilleridir. Bu hastalık insanlara bulaştığı gibi, koyun, keçi, inek gibi hayvanlara da bulaşabilmekte ve bu hasta hayvanların hastalıklı organlarını yiyen köpeklere geçmek suretiyle, parazit olgunlaşmakta ve köpeklerde küçük bir tenya halinde yaşamaktadır.

Kisthidatik en çok karaciğer ve akciğerde görülmektedir. Ayrıca dalak, beyin, pankreas, böbrek gibi organlara da yerleşebilmektedir. Kistler yavaş yavaş büyürler. Karaciğerdeki kist büyüdükçe etrafına baskı yapmaya başlar ve ana safra yollarını tıkarsa sarılılığa yol açar. Bu kistler patlarsa, acil cerrahi müdahale gerekir. Kisthidatik zamanla kireçlenebilir ki, bu durumda tehlikesi azalır. Bu kistin içinde kaya suyu denen bir sıvı vardır. Bu sıvının içinde kız veziküller ismi verilen kist taslakları yüzmektedir. Ameliyatta karaciğerin ilgili kısmı ve kistin tümü çıkarılır. Kansere dönüşmez ve zemin hazırlamaz. Ancak safra yollarına açılması, iltihaplanması başta olmak üzere yol açtıpı komplikasyonlar ve sorunlar hayatı tehdit edebilir.

Karaciğer sirozu ve yetmezliği – http://www.egeorgannakli.org

Alakalı Yazılar